Geçmişi 1900’lü yıllara uzanan finansal teknolojiler özellikle 2008 Küresel Finansal Krizi ve Kovid-19 salgını gibi kırılma noktaları nedeniyle küresel finans sektörünün işleyişine dair yeni bakış açılarının oluşmasında etkili olmuş ve bugünkü hâli ile fintek kavramının gelişmesine katkıda bulunmuştur. 2008 Krizi, para politikalarının eksik kalan yanlarının ve finansal mimarinin yeniden ele alınması ihtiyacının görülmesini sağlamış; salgın da teknolojinin ulaştığı seviyenin, finans sektörünün işleyişine önemli katkılar sağlayabileceği fikrinin benimsenmesini desteklemiştir. Dolayısıyla, finansal teknolojiler geleneksel finansal sistemin geliştirilmesi açısından sunduğu alternatifler ile bir çözüm önerisi olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle finansa erişimin ve kapsayıcılığın artırılması hedefinin Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alması ve bu amacın etkin bir şekilde finansal teknolojiler ve bu alandaki yenilikler ile gerçekleştirilebileceğinin görülmesiyle konunun önemi daha da artmıştır.
Geldiği seviye itibarıyla sektör olarak ele alınabilen finansal teknolojiler, iki kelime kısaltılarak, ‘fintek’ olarak adlandırılmaktadır. Fintek TDK Türkçe Sözlük'te “finansal hizmetleri yenilikçi, tamamlayıcı ve hızlandırıcı iş modelleri ile sayısal teknolojiler kullanarak sunan kuruluş veya ürün” olarak açıklanmaktadır. Fintek, yararlanılan teknolojiler ve yeni iş modelleri açısından değerlendirildiğinde kripto varlıklardan blokzincire, yapay zekâdan bulut bilişime, nesnelerin internetinden siber güvenliğe kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu teknolojiler; ödeme hizmetleri, dijital cüzdan, kitle fonlaması ve açık bankacılık gibi fintek iş modellerinde karşılık bulmaktadır.
Finansal teknolojiler konusu günümüz finansal kuruluşlarının avantajlı konuma gelebilmeleri için en önemli faktörlerden biri hâline gelmiştir. Fintek ekosistemi zayıf olan ülkeler sadece geleneksel çözümlere güvendikleri takdirde finansal açıdan kısıtlı, yavaş ve küresel eğilimlerin gerisinde kalacaktır. Bu duruma uluslararası rekabet açısından yaklaşıldığında devletler tarafından teşvik edilmesi gerektiği açıktır. Finansal teknolojilerin gelişimine kamu yararı açısından yaklaşıldığında ise olası riskler itibarıyla devletler tarafından düzenlenmesi gerekmektedir. Finansal teknolojilere doğasında var olan hız açısından yaklaşıldığında da hem tanımlamaların isabetliliğinin hem de ilgili düzenlemelerin güncelliğinin sağlanması önem arz etmektedir.
1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin, 527. maddesinde belirtildiği üzere, "Finansal teknolojiler alanının geliştirilmesi yönünde stratejiler belirlemek, bu stratejiler kapsamında alınan kararların ilgili kamu kurum ve kuruluşları nezdinde uygulanmasını takip etmek ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına raporlamak." görevi Finans Ofisi’ne tevdi edilmiştir. Finans Ofisi olarak ülkemizin finansal teknolojiler konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında bulunmasını öncelikli hedeflerimiz arasında değerlendirip çalışmalar yürütmekteyiz. Fintek alanında yaşanan gelişmelerin ülkemizin finansal istikrarını, güvenliğini ve gelişimini sürdürmesine yardımcı olmasıyla birlikte yeni finansal kaynakların ortaya koyulması ve küresel fırsatların yakalanması açısından finans ekosisteminin geleceğini etkileyecek hususların başında geldiğinin farkında ve bilincindeyiz. Finans Ofisi’nin fintek alanında yürüttüğü başlıca çalışmalar arasında şunlar bulunmaktadır:
- Millî Fintek Strateji Belgesi
- Türkiye Fintek Rehberi
- Fintek Ekosistemi Durum Raporu
- FinTek Hub Türkiye
- Fintek Genel Görünümü
- Fintek Ekosistemi Periyodik Anketi
- Uluslararası Organizasyonlar